Ayı kadar
Vaktiyle Temel, Trabzon'dan İstanbul'a göç etmek zorunda kalır. Geçimini el arabasıyla sattağı meyvelerle kazanmaktadır. Temel, sevecenliği ve sıcaklığı ile kısa sürede geniş bir müşteri çerçevesi edinir. Öyleki; ondan birşey almak isteyenler dahi Karadeniz şivesiyle konuşur olur. Temel'i lafta mat etmeye uğraşırlarmış. Bir gün mahalenin delikanlılarından biri armut almaya gelir.
- İyisünden iki kilo tartarmisun.
Temel poşeti uzatırken:
- Armudun iyisini veriyrum sağa, pilmem anlatabiliyrum mi?
Delikanlı:
- Temel abi hep pize satayisun ama kendun yemeysun al şurdan bir armut der. İştahlanan Temel poşetteki en gürbüz armutlardan birini seçmersi üzerine delikanlı :
- Bana deyusun ama kendun de yeyusun armudun iyisuni.
Temel sakince armudu ağzından çeker:
- Ha ayu kadar aklım yok mi sanaysun da? der.
|